980'li yıllarda oluşmaya başlayan koleksiyonumuzun gelişim çizgisindeki en önemli noktalardan biri de, yaşayan en önemli Türk Soyut Sanatı temsilcilerinden biri olarak değerlendirilen Abdurrahman Öztoprak'la tanışmamız olmuştur. Onun bir sergisini ziyaret etmemizle başlayan ilk karşılaşmamız, sadece otuz yıla yakın bir süreye yayılan etkileyici bir dostluğun doğmasına neden olmadı. Yıllar içinde koleksiyonumuzun içinde adım adım gelişen özel bir Öztoprak koleksiyonu oluşturduk. Bu koleksiyona eklenen her parça, Öztoprak'la olan yakınlığımızı daha da artırdığı gibi, bize sanatçının dünyasını tanıma şansı verdi. Bu, Öztoprak'ın çok az kişiye tanıdığı bir ayrıcalık olarak, bize ailece sanata farklı bir noktadan bakabilme imkânını tanıdı. Öztoprak, resimleri, dinlediği müzik ve yaşam tarzıyla, sanatın nasıl bütünleyici bir güce sahip olduğunun kanıtıydı. Biz de yıllar içinde onun resimlerini takip ederek, onun önerdiği müzik parçalarını dinleyerek bu bütünlüğü kavramaya çalıştık. Tamamen soyut kavramlar, duygular, algılamalar üzerine kurulu olan bir dünya duruyordu karşımızda. Bize bu farklı dünyanın kapılarını açan anahtar, müzik oldu. Beethoven, Bach, Wagner gibi bestecilerin yapıtlarıyla Abdurrahman Öztoprak'ın resimleri arasındaki diyalogu keşfettikçe bu farklı dünyanın içine adım attığımızı duyumsadık.

Bize sıklıkla sorulan sorulardan biri de, neden Öztoprak'ın resimleriyle bu denli yakından ilgilendiğimizdir. Bu sorunun yanıtını kesin olarak vermemiz mümkün olmadı hiçbir zaman. Çünkü sanat eserleri, özellikle koleksiyonumuza katarak onları seyretmeye başladığımızdan itibaren, bizi güncel yasamın dar çerçevesinden çıkarıp farklı bir algı dünyasına taşır. Abdurrahman Öztoprak'ın resimlerinin bizim için ayrıcalıklı olan konumu, sanatçıyı yakından tanımamızın getirdiği farklılıklarla, onun renklerinin, kompozisyonlarının arkasındaki alana geçebilmemizdir. Onun 2000'lerden itibaren ürettiği son çalışmalarını içeren bu kitap, sadece sanatçının ilerleyen yaşına rağmen girdiği üretim temposunu değil, çizgileri, renkleri ve kompozisyonlarıyla kendi hedefine varmak için nasıl çabaladığım da ortaya çıkarıyor.

Bu kitabı artık aramızda olmayan Abdurrahman Öztoprak'ın 85. yaşında çağdaş sanat dünyasındaki global yerini vurgulamak.
...
EN
...
Getting acquainted with Abdurrahman Oztoprak, one of the leading artists of Turkish abstract art, has been a milestone in the development of our collection which we humbly began in the 1980s. Meeting the artist during our visit to one of his exhibitions not only led to an overwhelming friendship of more than thirty years but also initiated our special Oztoprak collection which will always be a source of deep pride for us. Every new artistic contribution to this collection increased our affection for the artist and thus gave us the opportunity to comprehend his inner world. As a gentle privilege that Mr. Oztoprak has given us, it has led our family to look at art from a completely different point of view. Oztoprak made us conscious of the integrative power of art; he himself was an evidence of that together with his works, the music he listened to and his life style. We followed him through the years; we tried to grasp this entirety of art by scrutinizing his paintings and listening to the music he favored. We were faced with a world based on completely abstract concepts, sentiments and perceptions. The key to open the doors of this diverse world for us, was music. We felt more integrated with this world as we gradually discovered the dialogue between the artist's paintings and the musical works of composers like Beethoven, Bach and Wagner.

We have often been asked why we indulge so deeply in Abdurrahman Oztoprak's work. We have never managed to give a precise answer to this question; it seems, as works of art begin to accumulate in one's collection and as one begins to view them constantly, one involuntarily enters a world of different perception which takes one away from a mundane daily life and thus one running out of words to explain this new universe. The privileged position of Mr. Oztoprak's paintings for us has resulted from being able to transcend the canvas of his colors and compositions owing to our deep relationship with him. This book, which comprises his works during the 2000s, reveals not only his intensity of production despite his age, but also his effort to reach his artistic objectives through an immensely rich world of colors, lines and compositions.

We are proud to publish this book which was meant for the occasion of Abdurrahman Oztoprak's 85th birthday.

Proje 4L